Yuzuklerin Efendisi / Turkiye LOTR / Turkey

leonardo göndermiş " İnsan kendini ifade eden yaratıklar içerisinde eşsizdir. Kendini ifade etmek hayatın en anlamlı konularındandır. İnsanoğlu kendini ifade edebilmek için yaşar nerdeyse. Şöyle ifade edersek yanılmayız sanırım ; insanlık tarihi insanın kendini ifade etmeninde tarihidir. İnsan kendini ifade etmek için neler yapmıştır bir düşünün. Bugün kültür ve sanat dediğimiz red edilemeyen gerçeklerin insanın kendini ifade etmek için ortaya çıkardığı olgular değilmidir?
Yüzüklerin Efendisi sitesine bir haftaya yakın bir süredir hemen hemen her gece girmekteyim. Genel olarak sitede film hakkında yorumları okuyorum. Ve Beni hayrete düşüren bir olayı sizinlede paylaşmak istedim.

Beni hayretlere düçar eden olayı bire bir yazmak benim ahlakıma ters olacağından sadece olayın mantığını anlatmaya çalışacağım. Çünki kişilerle uğraşmak küçük kafaların işidir. Hem site ziyaretçilerinin de anlatacağımdan neyi kastetmek istediğimi anlayacaklarına olan inancım tamdır.
Konu başlığında da ifade etmek istediğim gibi Edebi olmak bir insanlık bilincidir. İnsan en basit bir olayı bile anlatırken damdan düşercesine ifadeler kullanması anlatılan olayın ciddiyetine hell getirir. Toplumun anlayacağı dili kullanmayı bilmek bir beceri değildir. Bu bir görevdir. Bir durum hakkında yorum yapmak demek topluma hitap etmek demektir. Hitap ederken de o toplumun askari müştereklerini göz önüne almak demektir. Genel geçer bir dil kullanamayan kişi kendini ifade edemeyen insandır. Hep bir yanı eksik kalan , kimliğini ibraz edemeyen insandır.
Kişileri eleştirmek haddimize düşmez. Kanaatimizce yanlış olduğunu düşündüğümüz bazı tutumların düzeltilmesine katkıda bulunmak isteriz. Bunu yaparken kalp kırmaktan tüm gücümüzle kaçınmaktayız. Kibir şeytanın en sevdiği günahtır. Kibre kapılmaktan Tanrıya sığınırız.
Yorum yapan arkadaşlarımdan bir ricam varki o da eksik ve kırık bir dil kullanmaktan çekinmelerini istirham ederim. Mümkün olduğu kadar halkın anlayacağı bir dilin kullanılmasını hep hayal ededurmuşumdur. Bu konuda argo kelimelerle dolu yazıların ne kadar edebiyattan yoksun olduğunu ifade etmek isterim. Bir diğer kötü durumda arkadaşlarımızın bu tür kötü dil kullanan kişilerin yorumlarına pirim vermeleridir. Türkçemizi korumak onu en güzel bir şekilde kullanmak hepimizin üzerinde bir sorumluluktur.
Ne argolarla dolu yazılara , nede Öz Türkçe diye dayatılan uydurukçaya pirim vermeyelim. Mümkün olduğu kadar edebi olmaya çalışalımki fikirlerimiz o denli ebedi olsun...

Güzel Günlere....
"