Kalevala Destanı
Tarih: Şubat 17, 2006 - 11:27:36 Konu: Editörün Seçimi / Özel Yazılar
Runo 1 Destana Giriş
Gökyüzünde yaşamakta olan Havaların Bakiresi İlmatar ,sudan ve rüzgardan hamile kalmış , çocuk beklemektedir. Coşkun denizlerin sularında yıllarca çalkalanır, ıstırap çeker. Efsanevi bir kuş bakirenin dizini görür, yuvasını oraya yapar, yumurtalarını bırakır.. Yumurtalar kırılır , denize dökülür, parçalarından gökyüzü, güneş, ay ve bulutlar meydana gelir. İlmatar da sonraları yeryüzünü yaratır. Ölümsüz Ozan Vainamöinen İlmatardan dünyaya gelmiştir.
Destana Giriş
İçimden geldi birden
Kapıldım hevese neden ;
Şarkı söylesem,
Sözleri bestelesem,
Türkü çağırsam,
Ata şiirlerini ansam ,
Kelimeler ağzımda erir,
Usul usul söz dökülür ;
Uçar gider dilimden ,
Dişlerime seğirdir.
Can kardeş ,mutlu yoldaş ,
Genç yaşımın iyi dostu
Gel haydi!
Türküler okuyalım.
Yaklaş söyleşelim!
Beraberiz bak şimdi,
Uzak geldiğimiz yerler
Çok var görüşmeyeli.
Kolay değil buluşmak ;
Hüzünlü yurdumuzda
Dertli Ohjolamızda.
Ver elini elime ,
Dolayalım parmaklarımızı ;
Söyleriz türkülerin en güzellerini ,
Daha hoşlarını anlatırız , masalların!
Dostlar duygulansın ,
Tanışlar övünsün ;
Gençlikte, nesillerde
Bulduğumuz türkülerle
Vainamöinenin kuşağında,
İlmarinenin örsünde,
Kılıcının ucunda Kaukonun,
Joukahainenin yayında,
Sonsuzluklarında Pohja tarlalarının,
Kalevala bozkırlarında!!
Bu türküleri babam söylerdi eskiden
Sap yontarken baltasına,
Öğretirdi anam bana yününü eğirirken ;
Ben bir küçük oğlan, dizlerinin dibinde
Sütten bıyıklarım olurdu
Ağzım ayranlı bebek!
Sampo lafını eksik etmezdi , kuvvetli büyülerini Louhi ;
Sampo kucağında kocadı kelimelerinin
Louhi göçtü büyüleriyle,
Vipunen şarkılarıyla öldü,
Lemminkainen çapkınlığa oldu kurban!
Başka sözler de var, çözülmemiş kelimeler ;
Yol kenarında bulunmuş ,
Yolunmuş fundalardan ;
Kamışlardan koparılmış ,
Sökülmüş çalılardan ;
Ot saplarından örülü ,
Patikalardan derlenmiş ,
Tutam tutam..
Ben çobanken yollarda ,sürüleri güderken çayırlarda kırlarda
Bir ineğim yanımda diğeri önümde
Kelimeler fısladı soğuk ,
Yağmur türküler besteledi.
Yenilerini taşırdı rüzgar,
Dalgaların getirdiği,
Kuşların verdikleri;
Ağaçların, böceklerin
Fısıl fısıl dedikleri,
Bunlar da var..
Yumak yumak sardım
Çileledim hepsini,
Yumakları kızağa
Arabaya çileleri
Koydum, getirdim kızağımda eve;
Taşıdım anbara arabamla,
Bir bakırdan kaba,
Yerleştirdim onları,
Bıraktım rafa;
Soğukta kaldılar, uzun yıllar;
Bekleştiler karanlıklar içinde,
Alsam mı şarkıları soğuktan,
Türküleri dondan kurtarsam mı?
Testimi eve mi taşısam,
Bir kenara koysam mı?
Tavan arasına mı saklasam gizli yerlere,
Kimse görmeden!!
Salıversem de olur sözleri,
Bıraksam kutudan, şarkıları türküleri.
Yumağı çözsem mi?
Boşaltsam mı çileleri ?
Okumak istiyorum,
Güzel mısralarımı;
Çağırmak istiyorum,
Güzel türkülerimi;
Çavdar ekmeğim olsa bir lokma!
Veren olsa bana içecek !
Verseniz de vermeseniz de ekmek, içecek ;
Kutu boğazımla söylerim
Şarkıları, türküleri.
Neşelendirmeye yetecek akşamı,
Ses de verecek su!
Şerefine değerli günün,
Hoş olsun selamlamak
Şafağın dönüşünü!
Kaynak : Kalevala Destanı Finlandiya Edebiyat Cemiyeti tarafından 1940 tarihinde 20. baskı olarak yayınlanan ve Lale Muammer Obuz tarafından 1965 yılında Türkçeye kazandırılmış olan metinden alınmıştır.
|
|